26.12.18


SAÇLARIM DÖKÜLÜYOR DİYE ÜZÜLENLER YVES ROCHER’YE


Saçlarımız stres, klimalı çalışma koşulları, mevsim geçişleri, ilaç kullanımı, vitamin eksikliği gibi süreçlerin sonucunda dökülme sorunuyla karşı karşıya kalabilir. Saçların günde ortalama yüz tele kadar dökülmesini uzmanlar normal olarak kabul ediyor ancak günde yüz tel üzeri saç dökülmesi bizi paniğe sürüklüyor. Saçlarımız zamanla cansızlaşıyor, incelip kopmaları sonucu dökülüyor ve en önemlisi de yerlerine yeni saçlar hemen gelmiyor. Saç köklerine düzenli bakım yaparak saç dökülmelerinin üstesinden gelebiliriz. Peki bu bakımda neler kullanmalıyız, hangi serum ya da şampuan saçlarımızın eski canlılığını geri getirir? Tüm sorularınızı bu yazımızda bulabilirsiniz.

Kimyasal Ürünlerden Uzak Durun

Saçlarımız döküldüğünde acil bakım planlarını ardı ardına uygulamaya koyarız. Saçlara fazla işlem yapılması da bakım yapılmaması kadar olumsuz etkiler. Kullandığımız saç bakım ürünlerinin içeriğinde bitkisel değil kimyasal madde bulunması da yine saçları yıpratıyor. Yves Rocher ile henüz tanışmadıysanız, ürünlerinin bitkisel içerikten oluştuğunu ve rahatlıkla kullanabileceğinizi söylemeliyim. Kendinize ve doğaya bir iyilik yapıp kimyasal ürünler yerine bitkilerden gelen şifaya bir şans verin derim. Yves Rocher'de saç dökülmesine çözüm olarak geliştirilen şampuan ve serum bulunuyor. Düzenli kullanımla farkı 1 ay içerisinde hissedebilirsiniz. Yves Rocher'nin bitkisel içerikli ürünleri saç dökülmesini yavaşlatıyor, saç köklerine nefes aldırıyor, saç kökleri besleniyor ve güçleniyor, saçları canlanıyor, sebum fazlası oluşmasının önüne geçilmiş oluyor.

Saçlarımızın eski gücüne ve gür haline kavuşması için onlarca ürün satın alıp, kullanmamıza gerek yok. Saç bakımını maddi açıdan çok zor hale getirmemek ve kullanımı rutine bağlamak için doğru ürünü seçmek yeterli olacaktır. Doğru ürün tercih edildiğinde, az ürünle saçımıza ihtiyacı olan bakımı yapıp, dökülen saçlarımızı hızla geri kazanmamız mümkün.

Gözle Görülür Sonuçlar

Yves Rocher'nin içeriğinin bitkisel olduğundan bahsetmiştik. Acı bakla içeren şampuan, saç oluşumunu destekliyor ve aynı zamanda acı baklanın zengin protein içeriği sayesinde saç kaybını da ortadan kaldırıyor. Saç derisindeki aşırı yağlanma saçın nefes almasını engeller ve saç dökülmesini hızlandırmış olur.

Kan dolaşımının hızlanması ve 1 ay gibi kısa bir sürede gözle görülür sonuçlar almamız için kullanabileceğimiz diğer ürün de saç serumu. Saç serumu, şampuanla birlikte kullanılırsa inanılmaz etkili sonuçlar veriyor. Yves Rocher'nin ürünleri dermatolojik testlerden geçirilmiş olduğundan içiniz rahat kullanabilirsiniz. Kimyasal kullanımını azaltarak, ekolojik dengeyi korumak adına katkıda bulunabiliriz. Aynı zamanda Yves Rocher'nin ürünleri geliştirilirken hayvanlar üzerinde test yapılmaması da ürünleri tercih etmenizde bir diğer etken.



19.12.18

RETRO MODASI GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNDE DEVAM EDİYOR

Son yıllarda vintage ürünler oldukça moda olmaya başladı. Giyimden ev dekorasyonuna kadar birçok konuda devam eden retro modası güneş gözlüklerinde de kendini gösteriyor. Kadınlara da erkeklere de çok yakışan retro gözlükler Atasun Optik'te oldukça uygun bir fiyata satılıyor. Birçok çeşit arasından kendinize en çok yakışanı seçebilir, uygun fiyata retro bir gözlük sahibi olabilirsiniz. Ayrıca güvenli alışveriş yapmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Son yılların en moda trendi olan retro ve modernliği bünyesinde barındıran gözlükler arasından seçim yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken yüz şeklinizi bilmek ve en uygun gözlük tipini seçmektir. Çünkü, gözlük aksesuarın en önemli tamamlayıcılarından biridir. Doğru seçilen gözlük modeli, görüntünüzü en havalı tamamlayan ayrıntıdır.
Gözlük almak denildiğinde ise hem orijinal hem kaliteli hem de müşteri memnuniyetini garantileyen en büyük markalardan biri Atasun Optik'tir. Özellikle birçok modele ev sahipliği yapan Atasun Optik'teki retro güneş gözlüğü modellerine hayran kalmamak elde değil.
Retro güneş gözlüğü modelleri arasında benim en çok beğendiğim RayBan markasının modelleri. Yıllara meydan okuyan ve dayanıklılığını uzun süre devam ettiren bu marka, birçok kişiye yakışıyor. Öyle ki sadece yazın değil, kış aylarında karda bile takılabiliyor. Yuvarlak formlu RayBan gözlükler, unisex olmasının yanı sıra burun çevresini de rahatsız etmiyor. RayBan modellerine benzeyen retro modelli gözlüklerden biri de Osse'ye ait. Erkeklere ve kadınlara yakışan modelleri ve kara camları ile vintage tarzı sevenlerin bayılabileceği birçok Osse modeli var.

Gözlük markaları içinde baktın mı bir daha baktıran havalı ve cool bir model arayanların markası ise Miu Miu. Gözleri güneşten korumakla kalmayıp kişiye benzersiz bir görünüm sunan bu markanın tüm modelleri bir kez alayım ömürlük olsun anlayışındaki kadınların severek kullanacakları arasında. Kelebek modeli birçok yüz tipine yakışmakla kalmayıp hem retro hem de modernliği bünyesinde barındırıyor.
Peki damla gözlükler? Atasun Optik'te birçok marka ve model seçeneği sunan gözlüklerden biri de kuşkusuz damla gözlüklerdir. Birçok marka seçeneği sunan Atasun'da Instyle, Tom Ford ve Lacoste markalarında çok güzel damla gözlükler mevcut. En risksiz modellerden biri olan damla gözlükleri kalite ve güvencesiyle adını duyuran Atasun sayesinde temin edebilirsiniz. Kıyafetlerinize en çok uyan renge karar verebilir, şık duruşunuz sayesinde kendinize hayran bırakabilirsiniz. Özellikle indirimli retro güneş gözlük fırsatlarından yararlanmak isterseniz Burberry marka bir model de seçebilirsiniz. Burberry'nin yıllara meydan okuyan modelleri retro güneş gözlüklerinde de kendini gösteriyor.



15.12.18

Ve 21. Yüzyılın pazarlamacıları, müşterilerinin yeni bir ürünü tüketmeleri için içeriği farklılaştırıyor. Sonuç? ScribbleLive tarafından hazırlanan yeni raporda öne sürüldüğü gibi , giderek daha fazla marka, reklamlarla ilgili olarak içerik konusunda ciddileşiyor . Başka bir deyişle, e-ticaretteki içerik artık değişiyor. Ancak içerik ve e-ticaret söz konusu olduğunda, bu ikisinin daha önceleri birbirinden tamamen ayrı olduğu görülüyor. Evet, “içerik pazarlaması” nın bir trend haline gelmesinden önce bile ürünlere eşlik eden hikayeler vardı, ama gerçek şu ki, bu hikayeler asla alışveriş sürecine tamamen entegre değildi. Ve tam tersi - ürünler de hikaye anlatımı sürecine asla tam olarak entegre olmamıştı. Bununla birlikte, içerikler kullanıma sunulduğunda işler önemli ölçüde değişti.

SHOPPABLE CONTENT NEDİR?

Basit bir ifadeyle, atlanabilir içerik , doğrudan satın alma fırsatı sunan ve tüketicilerin ürünleri doğrudan görüntülediklerinde sepete ekleyebilmelerine veya bir ürüne götürülmesine olanak tanıyan her tür içeriktir (ör. Videolar, makaleler, resimler, vb.). Alışverişe konu olan içeriğin ana fikri, içeriğin okuyucuların kalbinde yarattığı anlık satın alma isteğini tatmin etmektir. Örneğin, bir dergiyi okurken, parlak sayfalarında güzel şeyler giyen muhteşem modellerle bakarken ve “Hey! Bunu istiyorum! ”- ve bu konuda hiçbir şey yapamam diyorduk. Geleneksel içerik formatları, kaprisli arzuları tatmin edemez. Bu örnek ticari bir bakış açısıyla, satış hedeflerini tamamen gözden kaçırmanın harika bir örneğidir. Dijital dergilerde veya bloglarda bile, içerikten ticarete uzun bir zaman geçebilir: okuyucu, ilgi duyduğu bir ürünü gerçekten satın almak için birkaç adım atmak zorundadır. Ancak, içerik anında alışveriş yapılabilirse Satın alma hunisi basitleştirilir, “alışveriş kuyruğu” basitçe ortadan kalkar. Tek yapmanız gereken, müşterinin tıklaması, ürünü alışveriş sepetine eklemesi ve makaleyi okumaya devam etmesidir. Ama, biraz daha ileriye bakalım. Mesele şu ki, içerik pazarlaması artık saf içerikle ilgili değil. Daha önce olduğu gibi, insanlar bunun dışında ek bir değer almak isterler (yani, eğitim, duygu vb.), Ama tüketiciler de bir satın alma taahhüdü yapmadan önce eğlenmek ve etkileşime geçmek isterler. Bu nedenle, içerik daha önce hiç olmadığı kadar etkileşimli hale geldi. Neden Gif'ler çok popüler, neden videolar içerik dünyasını ele alıyor ve içeriğin kendisi hızla süratli bir biçim alıyor. DemandGen raporuna göre , alıcıların% 91'i talep üzerine erişilebilen etkileşimli, görsel içeriği tercih ediyor . Dahası, insanlar aslında editörlerin, yayıncıların ve blog yazarlarının web sitelerinde okuduklarını nereden almaları gerektiğini kendilerine söylemelerini bekler - bu nedenle okuyucuya faydası olduğu sürece içerikle, ticaret arasındaki çizgiyi aşmak gibi bir yanlışlık yoktur. Tam olarak, içeriğinizin bütünlüğü ve şeffaflığı meselesi, daha önce hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Shoppable içerik, demokratik açık bir pazar yarattı, bu yüzden kendinize sadık kalmak ve okuyucularınıza karşı dürüst olmak esastır.

SHOPPABLE İÇERİK TÜRLERİ

Her ne kadar atlanabilir içerikler oldukça yeni bir trend olsa da, e-ticaret endüstrisinin neredeyse her yerinde onu görebiliyorsunuz. Örneğin, Net-A-Porter'ı ele alalım. İçerik pazarlamasını bu şekilde benimseyen ilk lüks, büyük e-perakendeci. Çok uzun zaman önce, kadınlar için The Edit (Kadın) ve The Journal (Erkekler) için iki dijital dergi oluşturdular. Diğer tüm moda dergileri gibi görünüyorlar, istisnai olarak tüm moda parçalarının doğrudan ulaşılabileceği şekilde düzenlemeler yaptılar.. Böylece, tek bir tıklama ile, okuyucu ilgili ürün sayfasına yönlendiriliyor. Başka bir yaklaşım, belki de biraz daha zarif olan, shoppability özelliğini, okuma deneyimini kesintiye uğratmayacak kadar sorunsuz entegre etmektir. İnsanlar içeriğe ilgi duyabilir, alışveriş sepetine parçalar ekleyebilir ve okumaya devam edebilir, hikayenin sonuna gelebilir. Tıklama, tüketicilerde ilhama dayanıyorsa, içeriğin geri kalan kısmı, en sonunda satın alma işlemiyle sonuçlanacak nihai bir teşvik sunar. Uluslararası bir mayo markası olan Speedo , teorinin pratikte nasıl işlediğinin mükemmel bir örneği olarak hizmet edebilir. Sarhoş olmanın zararları, sporcularla yapılan röportajlar, yüzmenin faydaları hakkında ilham verici makaleler, ve daha fazlası (yaklaşık 1000 kelime) ve ilgili ürünlerin makalelere akıcı bir şekilde müdahale etmeyecek şekilde entegre edilmesi gibi içerik parçalarının oluşturulmasında yatmaktadır. Speedo Heykel 2 Bazı markalar bir adım daha ileriye götürüyor ve etkileşimli shoppable videolar oluşturuyor . Ünlü İngiliz mağazası Ted Baker gibi . Noel  kampanyası için video da tüketicilerin, ekrana tıklamalarını ve hemen satın almalarını sağlayan bir video oluşturdular. Not:Videoyu Youtube dan koymuştum daha sonra Ted Baker tarafı Linkedin üzerinden bana ulaştılar ve videonun etkileşimli versiyonu siteme yerleştirecek şekilde benimle paylaştılar. (işte Marka Böyle Olunur Dedirten Bir Örnek.)
  Diğer markalar, web sayfalarında muhteşem, ilgi uyandıran görüntüler gösteren iç tasarım markası One Kings Lane gibi, fotoğrafçılığın gücünü kullanıyor . Bu resimlere bakarsanız, ilham alırsınız, tıklarsınız ve alışveriş yapmaya hazırsınız. Bundan daha basit olamaz. Bir Kings Lane Ve şu anda sadece “shoppability” testinden geçen makaleler, videolar ve fotoğraflar değil: Sosyal medya, satın alınabilir pimleri ve shoppable Insta'ları ile birlikte, aynı zamanda da etiketlendiğini açıkça gösteriyor. Shoppable trendini markalar ve e-ticaret siteleri kucaklamalı. Geleneksel içerik pazarlaması artık yeterli değil. Tabii ki, ufukta aniden ortaya çıkan yeni bir trend olmadıkça - daha fazla etkileşimli ve paylaşılabilir içerikten daha ilgi çekici bir şey yok. Kaynak: www.olapic.com Kaynak: hayaletmek.com

Cinsiyet bireyin anne karnında cinsiyetinin belli olması ile beraber oluşan anatomik bir farklılıktır. Hayata gözelerini açtıkları andan itibaren bireyler toplumun çekirdek öğelerini oluştururlar. Her toplumun kendine özgü gelenek ve görenekleri, kültürü vardır. İnsanların toplum içinde kabul ettiği yazısız kurallar bütünü topluma uyum sağlamanın en önemli noktasıdır ve bu toplumsallaşma olarak adlandırılmaktadır. Toplumda inşa edilen cinsiyet rolü, bireyleri hayatları boyunca etkisi altına alır ve yaşamını bu şekilde yönlendirmesine sebep olur. Bu yönlendirme bireyin bütün hayatını kapsar ve dünyaya geldiği toplumda, birey bu yazısız kurallara fark etmeden uyum sağlar. Toplumsal cinsiyetin temelinde ise kuşkusuz kullanılan dil büyük bir öneme sahiptir. Dil bireylerin toplum içerisinde var olmalarını sağlayan en önemli unusurdur. Toplumsal cinsiyette, dilin getirdiği yazısız kurallar bütünü ile inşa olur. Bireylerin doğduğu andan itibaren cinsiyetine göre kız veya erkek olması onların yetiştirilme tarzını belirler. Bu durum bireylerin sosyalleşmesi sürecinde kilit rol oynar. Dil ve davranış biçimleri ile beraber bireylerin meslek tercihleri de toplumsal cinsiyet üzerine önemli etkiler gösterir. Ataerkil toplum anlayışı tarih boyunca erkek ve kadın eşitsizliğinin en temel göstergelerinden biridir. Erkeklerin kadınlar üzerine kurdukları, baskınlığı temsil eder. Bu çalışma 2015 -2018 yıllarında yayınlanan reklam filmlerini, toplumsal cinsiyet bağlamında incelemektedir. Reklamların Özeti ve İncelenmesi Şölen Wapps Reklamı https://www.youtube.com/watch?v=okC93-dgDuk Şölen markasının, Wapps adlı çikolatası, cinsiyetçi reklamcılığın yakın dönemde ki en ciddi örneklerinden biri. “Erkek gibi ye erkek gibi yaşa” sloganıyla piyasaya sürülen ürünün tanıtım reklamında, mizahi bir dil kullanmaya çalışılmış. Reklamın ilk sahnesinde bakımsız bir erkeğin, havuzda kendisinden habersiz olan bir kadına rahatsız edici bakışlarını görüyoruz. Kadının tamamen cinsel bir obje olarak yansıtıldığı bu anda çikolatayı yiyen erkeğin adeta afrodizyak etkisiyle havuza atladığı, bu sırada ise reklamın alt kısmında ve dış seste “Zerafet” kelimesini duyuyoruz. Zerafet kelimesi ile kadın tekrar aşağılanmış ve zarif olmanın kadınlara özgü bir basitlik olduğu ima edilmiştir. Havuza atlayan erkeğin ardından arka planda bir kadın çığlığı duymaktayız. İkinci sahnede ise “Grup Terapisi” adı altında erkeklerin halk arasında altta kalanın canı çıksın oyununu oynadığını ve kadınların bunun gibi bir oyun oynayamayacağı ima ediliyor. Üçüncü sahneye geldiğimizde şişman ve bakımsız bir diğer erkeğin, oldukça üşengeç olduğu yan tarafına konan bir sinekten rahatsız olunca “Hayatta Kalma İç Güdüsü” denerek sineğe yerinden bile kalkmadan vurmaya çalıştığını görüyoruz. Bu sahneyle aslında erkeğin ne kadar tembel olduğunu gösterip bir yandan mizah yapılmaya çalışılırken bir yandan da ciddi bir hataya düşülmüştür. Şişman erkek pasaklı ve tembeldir mesajı verilmiş. Çikolatası büyük, hacmi yoğun söylemi burada ki şişman erkeğe itafen söylenmiş. Son sahnede kütüğe vuran bir oduncu baltası ve çikolatayı görüyoruz. “Erkek gibi ye, erkek gibi yaşa!” sloganı burada üzerine basılarak ifade ediliyor. Tüm reklam filminde erkeğin kaba, saldırgan, obez, sapık olduğu vurgulanmıştır. Tv ekranlarında dönen bu reklamı gören çocukların, erkekliğin nasıl bir şey olduğunu bu şekilde görmesi oldukça tehlikeli görünüyor.  Reklamların toplumsal cinsiyet tarafında ki rolünün ne kadar önemli olduğunu reklam filmi veya sloganı hazırlanırken, toplumsal cinsiyet bağlamında insanların bundan nasıl etkileneceğini düşünmek gerekir. Çocuk ve gençlerin maruz kaldıkları bu reklamda alacakları mesaj, erkeklerin saldırgan ve kaba olması gerektiğini onlara öğretebilir. Belki bu durum belki de gençlerde ki şiddet durumunun artmasına bile sebep olabilir. Reklamın markaya da olumsuz bir çok etkisi olduğunu gözlemliyoruz. Change.org üzerinden 4,700’ün üzerinde, reklamın kaldırılması için imza toplanmış, milliyet.com.tr gibi bir çok web sitesinde eleştirilere hedef olmuştur. Tüketicilerin tutumları ve satın alma alışkanlıkları üzerine olumlu etki yaratmayı amaçlayan reklamlar, bu örnek ile toplumu mizahi bir dille etkilemeye çalışırken büyük bir krize sebep olabilir. Reklam metinlerinde ki mesajların, toplumun benliğine markalar tarafınadan kazınmaya çalışılması Reklamda Toplumsal Cinsiyet kavramını dikkatli bir şekilde ele alınmasını gerektirmektedir. Verilen mesajlar bir toplumun Toplumsal Cinsiyet meselesine olan tutumu üzerinde olumsuz sonuçlara, tıpkı bu reklam gibi neden olabilir. Çünkü reklamlar sadece ürünleri değil, toplumsal değerleri de pazarlamayı amaçlamaktadır.  

Feast Enginar Reklamı

https://www.youtube.com/watch?v=zszBjZxv8Ko Feast Enginar reklamı 1.21 saniyelik uzun versiyonu ile insanı meraklandıran ve kısmen gülümseten altta yatan mesajı anlaşıldığında ise irite eden sıra dışı bir örnek. Reklamın açılış sahnesi yürüyen merdivenlerden ellerinde poşetle yukarı çıkan bir kadının, işten dönüşte yaptığı market alışverişini görüyoruz. “Adım adım yükseldin kariyerinde saatler boyu hiç durmadan çalıştın” denilen bu sahnede kadın metro merdivenlerinden yukarı doğru çıkmaktadır. Kariyerinde bir kadın ancak bu şekilde yükselir, gibi bir anlam çıkan bu sahneye “ ama eve döndüğünde bir tas yemek pişirmeyi hiç ihmal etmedin” sözcükleri ile devam ediliyor. Yemek yapan kadın sahnesinde kadının mutsuzluğu ve işten geldiği anda ki yorgunluğu görünüyor. Buna rağmen mecburen yemek yapması gerektiği imajı çizilmiş kadının tüm bu koşturmaca içerisinde hiç zamanın olmadığı vurgulanmıştır. “Yetmedi en tazesini pişireyim dedin. Pazar, Pazar dolaştın, enginara kılçıksız dediler, kılçıklı çıktı, bizim tarlanın malı dediler aracı çıktı.” Pazarda bir kadınla çarpışması ile başlayan bu sahnede kalabalığın içerisinde yine kadının yorgunluğunu ve kaygısını görmekteyiz. Kadınlar arasında saçma bir rekabet olduğunu aynı zamanda genç ve kariyer sahibi bir kadının pazarda bir teyze ile çarpışıp oradan kaçacağı mesajı verilen reklam filminde bu sahneye kadar hiç erkek figürünü görmüyoruz. Pazarda enginar satan pazarcının enginar için yalan söylediği, fiyatları yüksekten verdiği manası yüklenmiştir. Yani erkek figürü burada yalancılık ve dolandırıcılık üzerinde konumlandırılmıştır. “Yılmadın yol kenarında ki satıcıları kovaladın, dur diye bağırdın eşin duramadı ya önden söylesene dedi. “ Bir kadının yolda bir satıcı gördüğünde bile heycanlandığı ve kazaya bile sebep olabileceği imajını veren bu sahnede kadının ufacık bir şey karşısında çok büyük tepkiler verdiği anlatılmaktadır. “Tarlalara daldın, adam geldi şu yaşında hırsız gibi adamlardan kaçtın. “ Tarladan enginar çalan kadının ufacık bir neden için bile hırsızlık yapabileceği ima edilmektedir. Erkek figürü ise burada kadını kovalamakta ve adam gibi adam tarzında bir ifade ile yükseltilmektedir.” Derken karşına Feast çıktı. Şimdi sen tam da Feast’i keşfetmişken, Feast’in mevsiminde en iyi enginarı sadece 3 saat içinde dondurduğunu öğrenmişken eltinden, yengenden, herkesten daha tazesini sofrana koyduğunu zannederken  ve için için gülerken Türkiye de senden daha taze enginar pişiren tek bir kişi olduğunu öğrensen ne yaparsın? Yine bu sahnede aynı masa etrafında oturan eltisi, yengesi gibi kadının masasını paylaştığı kişilere karşı bile gereksiz hava atma ihtiyacı olduğu, kendisini daha iyi göstermeye ihtiyacı olduğu anlamı çıkmaktadır. Diğer kadınların kötü bakışları da bu sahne ile kadının çekememezlik duygusunun ön planda olduğunu vurgulamaktadır. Kadının ise karşısındaki kadınları ezdiğinde alay ettiği ve başkalarının mutsuzluğundan mutluluk elde ettiği ima ediliyor. Yok olmaz deme var. Feast çiftçisi Mehmet amcanın karısı Emine teyze.” Feast Enginar ile ilgili görsel sonucu Kadının Enginarı kendisinden daha taze toplayan tek rakibi Emine teyze öylesine erkek egemenliğinde ki adı söylenirken bile, Feast çifçisi Mehmet amcanın karısı denerek tanımlanıyor. Bu tanımlama erkek egemenliğinin üst noktalara taşındığı anlardan biri. Kadının tek başına bir adı ve işlevi yok manası çıkıyor. Aynı zamanda bunu öğrenen kariyer sahibi kadınımız ise yerlere düşüyor. Bir kadının ufacık bir problemde bile ayakta duramayacak kadar güçsüz olduğu vurgusu yapılan bu sahnede reklam filmimiz sona eriyor. Reklamda ki dış ses yüce bir varlık gibi ancak aynı zamanda alaycı bir ses tonuyla tüketicileri güldürmeye çalışmaktadır. Söylenen sözler ve görüntü üzerine odaklandığımızdaysa toplumsal cinsiyet konusunda nasıl örnek teşkil edebilecek bir reklam olduğunu anlıyoruz. Baştan aşağı komedi üzerine gidiyor gibi görünen reklamda toplumsal cinsiyet kavramı incelendiğinde tüketicilerin zihinlerinde yer alacak kadın imgesinin ilk zorlukta yerlere düşen, küçük şeyleri kafaya takan, kariyerinde yükselme ihtimali olmayan, her gün yemek yapmak zorunda olan bir figür olarak görüyoruz. Tüm bunların yanı sıra erkek imgesinin ise yalancı, düzenbaz olduğunu görüyoruz bir başka sahnede ise adam gibi adam olduğu vurgusu yapılmaktadır. Reklam da ki dış sesin erkek sesi olması ise kadını aşağılayan kişilerin ve onlarla alay eden kişilerin erkek figürü olduğu anlamı çıkmaktadır. Bu ses muzip, ciddi ve alaycı bir ifade takınmakta izleyici dikkatli dinlediğinde rahatsız edebilmektedir.   Reebok - Değişime Yön Veren Kadınlar Reebok’ın internet üzerinde iletişimini yaptığı ve büyük bütçelerle yakın zamanda ve halen yayında olan seri şeklinde ki reklam filmi kadın imgesinin toplumsal cinsiyet kavramı açısından olumlandırması adına güzel bir örnek. Kadının toplumsal yaşamımızda ki önemine değiniyor. https://www.youtube.com/watch?v=tLQaI5VID60 Hazırlanan 3 farklı reklam filminin ilki olan Gıgı Hadıd “Her zaman konfor alanımın olabildiğince dışına çıkmaya çalışırım. Derkenki güçlü kadın imgesini görürüz canlı dinamik hayatın zorluklarıyla mücadele eden bir bireyi sunar bize. Gıgı Hadıd sözlerine “Bence insan olmak sabah uyandığında  hiç kimsenin süper kahraman gibi hissetmediğini anlamaktadır.” Diyor. Bu sözler kadın olmak kelimesi yerine insan olmak kelimesi kullanılarak aslında toplumsal cinsiyet anlamında eşit olunduğu vurgulanmakta ve hissettirilmektedir. “Her gün size ilham verecek, size mutlu ve yaratıcı hissettirecek ve fark yaratmak için cesaretlendirecek bir şeyler bulmalısınız.” Sözleriyle devam eden reklam filminde alt mesaj olarak kadın  doğal, ilham verici, güçlü bir o kadarda güzel denmektedir. “Gigi, sesinin ne kadar güçlü olduğunun farkında ve onu kullanmaktan çekinmiyor. Eylemleri ve sosyal platformu aracılığıyla, her yeni günün; sevgi ve hoşgörü mesajı yaymak için yeni bir fırsat olduğunu kanıtlıyor. Senin için ve herkes için.” Reklam görselinde kullanılan bu metin ile verilmeye çalışılan mesaj pekiştirilmiştir. Kadın ve erkek söylemleri reklamdan olabildiğince uzak tutulmaya çalışılmış ve cinsiyetin toplusallaşmada bu kadar önem arz etmediğini kadınların ne kadar güçlü olabileceği reklamın alt mesajında bireylere hissettirilmektedir. https://www.youtube.com/watch?v=UCTsbaNCZ00 İkinci reklam filminde Nathalie Emmanuel’in özellikle oynatıldığını düşünebiliriz. Nathalie Emmanuel Game Of Threones dizi ile birlikte ciddi bir üne kavuştu diyebiliriz. Bununla beraber dizi de köle olarak rol alması bu reklam filmi için önemli. Çünkü Nathalie Emmanuel hayatta ki gerçek rolü olan Toplum sözcüsü, Oyuncu ve Prodüktör karakterleriyle kadın olarak güçlü ve sempati duyulabilecek önemli bir karakter. Bu 3 videodan en çok öne çıkarılan video Nathalie Emmanuel’in bulunduğu video. “Güçlü olduğunu göstermekten, asla çekinme, Güç tutkudur, bağımsızlıktır, sınırları aşmak, iylik, şefkat, Güç kadındır. Gücünü kullanmaktan korkma kendi yolunu çiz ve seni takip edenleri cesaretlendir. “ denmektedir. Reklam filmi boyunca güç üzerine değinilmesi aslında toplumsal yaşamımızda erkeğin güçlü olduğu imgesinin yerleşmiş olmasından gelmektedir. Ataerkil toplumlarda erkek sahip olduğu gücü ( ki bu güç değil kaba kuvvet) kadın üzerinde kullanır. Bu reklam filmi ile gücün tanımı tamamen değiştirilmiş kadın ile güç kelimesi örtüştürülmeye çalışılmıştır. Toplumsal Cinsiyet bağlamında olumlu bir reklam örneğidir. Üçüncü Reklam filminde oynayan Gal Gadot kadınların süper kahramanı olan Wonder Woman karakteriyle filmlerde gördüğümüz bir şahsiyettir. Yine Gal Gadot’un bu reklam filmi için seçilmesi önemlidir. https://www.youtube.com/watch?v=H4iKxs8bEXg İsrail asıllı Gal Gadot Hukuk eğitimi almış, israilde düzenlenen bir güzellik yarışmasını kazanmış ve İsrail’de 2 yıl askerlik yapmıştır. Tüm bunların yanı sıra Hollywood’da Wonder Woman karakteriyle kadınların bir süper kahraman olabileceğini gösterdi. Aynı zamanda 4 yaşında bir çocuğuda bulunan Gal Gadot güçlü kadın imgesinin tüm özelliklerini barındırıyor. “Kendi gençliğime birkaç tavsiye verecek olsaydım, kendine karşı bu kadar acımasız olma, mükemmeliyetçi olmaktan vazgeç. Başarısız olmaktan korkma çünkü cesaret edip başarısız olmadığımızda dünyayı değiştiririz.” “Gal kendine olan güvenin, cesaretin ve iç gücün bir simgesi olarak her yaştan kadının örnek alabileceği bir kişiliğe sahip. Hayatımızdaki güçlü ve ilham verici rol modeller arttıkça, hayallerimizi gerçekleştirmemizin kolaylaştığına inanıyor.” Denilerek videonun altına bir dipnot eklenmiş. Yine güçlü dinamik bir atmosfer yaratılan reklamda Gal Gadot aslında kendi gençliğine değil genç kadınlara seslenerek onlara ilham vermektedir. Rebook’ın  Değişime Yön Veren Kadınlar reklamı Toplumsal Cinsiyet algısını olumlamayı amaçlayan güzel bir örnek. Kadının toplum içerisinde neler başarabileceğini gösteren önemli rol modeller kullanılmış ve bu kadınlar üzerinden güç,cesaret,güzellik ve ilham simgelerinin kullanıldığı reklam filmleri bir birleri arasında da bir uyum içerisinde. İlk Reklam filminde Gigi Hadod “insan olmak sabah uyandığında  hiç kimsenin süper kahraman gibi hissetmediğini anlamaktadır. Sözleriyle Gal Gadot’a bir gönderme yapmakta Gal Gadot ise kendi gençliğine birkaç tavsiye diyerek başladığı cümle ile Gıgı Hadıd’e bir mesaj veriyor gibi bir durum söz konusudur.   Sonuç Şölen Wapps Reklamı, Feast Enginar Reklamı ve Rebook Değişime Yön Veren Kadınlar reklam filmlerini incelediğimizde aslında reklamda ki 3 farklı yaklaşımı da görebiliyoruz. Şölen Wapps reklamı komedi imgelerini içinde barındırmayı hedefleyen ancak direk olarak kullanıcıyı rahatsız eden bir toplumsal cinsiyet meselesini öne çıkarmaktadır. Bunu doğrudan insanlara tanıtması çeşitli mecralarda da tepki toplamış hatta imza kampanyalarına neden olmuştur. Ancak bu reklamı komik ve eğlenceli bulan bir tarafında olduğunu söylemek zorundayız. Bu nedenle markaların reklam filmleri yada çalışmalarını düzenlerken cinsiyetçi davranmamaları toplumsal cinsiyet kavramına dikkat etmeleri önemli bir etkendir. Feast Enginar Reklamı üzerinde ciddi bir şekilde düşünülmediğinde rahatsız edici imgelerinde çok farkına varılmadığı kara mizah tadında bir reklam olarak algılanabilir. Ancak Şölen Wapps reklamı gibi alaycı bir dile ile konuşan dış ses ve reklam filminin bütünü yine toplumsal cinsiyet anlamında kadının eksiklikleri olduğu, bu eksikliklerin onları komik duruma soktuğu anlayışını toplumun bilince yerleştirmektedir. Bu bağlamda bu reklamında toplumsal cinsiyet anlamında olumsuz bir reklam olduğunu söylemeliyiz. Reebok Değişime Yön Veren Kadınlar reklamı ise kadının toplumsal yapı içerisinde ne kadar güçlü olduğunu gösteren güzel bir örnektir. Kaynakça Kaynak: hayaletmek.com

Gayrimenkul (İnşaat) Sektöründe Marka ve Ajans Birlikteliği

hayaletmek.comGayrimenkul sektörü Türkiye de reklam pastasının önemli bir kısmını domine etmektedir. Yüksek bütçelerle yıl boyu süren kampanyalar kurgulanıyor ancak bir çok marka ve performans pazarlamacı ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini tam anlamıyla bilmiyor. Bu durum marka ve ajans ilişkilerinin bozulmasına neden oluyor. Bir çok inşaat firmasının bir yılda, birden fazla ajans değiştirdiğine tanık olabilirsiniz. Bu değişimin temel sebeplerini sıralayacak olursak;
  1. Marka tarafı, ajansa güvenmiyordur.
  2. Marka tarafı, ajansa doğru bir brief vermemiş ve doğal olarak ajans tarafından istekleri anlaşılamamıştır.
  3. Marka yeterli ilgi ve alaka gösterilmediğini düşünmektedir.
  4. Ajans ve Marka arasında iletişim kopukluğu oluşmuştur.
  5. Ajansta yeterli iş gücü ve profesyonellik yoktur.
İlk maddenin temel unsuruna baktığımızda, zamanında dijitali tam olarak anlayamayan markalara sektörde ki güzide ajanslar bütçe kısımlarında mark up yaparak daha yüksek karlar elde etmişlerdir. Bu kar oranlarını fark eden ama kanıtlayamayan marka tarafı da ajanstan yeterli  şeffaflığı görmediği için huzur içinde kampanyaların devamını getirememektedir. Bu sorunun temel çözüm yolu  ajansların Google Ads, Facebook Bussines gibi hesaplarını marka tarafına açmaları, risturn bedellerinin ne olduğunu ve ajansın gerçekten kaç para kazandığını marka tarafına belirtmesi gerekir.. Bu şeffaflık sağlanmadığı taktirde, marka ve ajans arasında ki güvensizlik devam edecektir. İkinci kısma geldiğimiz de markanın ajansa çalışmaya başlamadan önce verdiği brief çok önemli. Maalesef bir çok gayrimenkul markası 2 satırlık bir metin yazarak ajansa brief vermektedir. Bu durum iletişim kopukluluğunun temel sebebini oluşturmaktadır. Markanın ajans tarafını detaylı bir şekilde bilgilendirmesi gerekir. Brief de yer alacak temel cevaplara değinecek olursak;
  • Proje de kaç daire var?
  • Proje kaç bloktan oluşmakta?
  • Lokasyon neresi?
  • Lokasyonun avantajları nelerdir?
  • Şimdiye kadar satılan daireler nasıl bir hedef kitleye satılmıştır?
  • Özellikle hedeflenen lokasyonlar nelerdir?
  • Daire tipleri nelerdir?
  • Projede fiyat aralıkları nasıldır?
  • Projede metre kare fiyatları nedir?
  • Marka özellikle ne hedeflemektedir marka bilinirliliği mi, lead mi?
  • Projenizin rakipleri kimler?
  • Projenin diğer projelerden farkları neler?
  • Teslim tarihi nedir?
Tüm bu sorulara yanıt verecek bir brief ajans tarafınında kafasında projeyi daha detaylı şekillendirecektir. Bu sayede doğru hedefleme ve doğru bir strateji düzenlenebilir. Üçüncü maddeye geldiğimiz de ise her marka verdiği ücretin karşılığını ister, yaşadıkları sorunların anlaşılması problemlerin giderilmesi noktasında ajanslara ücret öderler. Yeterli ilginin gösterilmemesi, yeni bir kampanya olmadığı sürece marka tarafı ile iletişim kurulmaması, ajans tarafında çalışan sirkülasyonun yüksek olması gibi etkenler marka ve ajansın arasını açan sebeplerdendir. Yapılan işin kalitesi markaya sağladığı yararla kendisini belli ederi. Eğer marka performans anlamında doğru bir strateji izlenmediğini fark ederse ajansla yollarını ayırır. Ajansın, marka ile anlaşıp yayınlara başlamadan önce yapması gereken temel adımlar mevcut. Bunun başında da dijital reklamların yönlendirileceği landing page sayfası yer alıyor.
  • Markanın Landing Page sayfası kullanıcı deneyimi açısından uygun mu?
  • Landing Page sayfa hızı mobil ve masa üstünde nasıl düzeltilmesi gereken, bir nokta var mı?
  • Kreatif tarafta yaratıcı bir slogan, dikkat çekici bir unsur ve harekete geçirici bir mesaj mevcut mu?
  • Proje Google Benim İşletmem hesabında kayıtlı mı?
  • Marka söylem ve hedefleri banner ve metin reklamlarında yeterince dikkat çekici mi?
Tüm bu çalışmalar ve karşılıklı özveri sağlandığı taktirde ajans ve marka tarafı uzun yıllar birlikte çalışabilir. Unutulmamlıdır ki ajans ve marka bir birini tamamlayıcı unsurlardır. Reklam olmadan marka, marka olmadan da reklam olmaz. Marka ve Ajans aynı gemidedir. Tüm bu hizmetleri bir arada alabileceğiniz ajans Medyaad.com ile iletişime geçebilirsiniz. Kaynak: hayaletmek.com